8 Ocak
Kurum İçi Girişimciliğin Şifresi Etkili İç İletişimde
Çalışanların şirketin bir parçası değil de mihenk taşı olduğunun anlaşılması kurumlar için belki de 2000’li yılların en büyük keşfi oldu. Zira kurumlar artık şirket hedeflerine katılım gösteren çalışanlar sayesinde kazanıyor. Geçmiş yıllarda benimsenen, paydaşların büyük resmi görmelerini engellemek üzerine kurulu stratejiler artık şirketlere bir şey katmıyor. Aksine kaybettiriyor.
Doğru yapılan bir iç iletişim stratejisi ile kurumun tüm paydaşlarını kucaklamak; şirket kültürü ve hedefi hakkında daha fazla bilgilendirmek, farklı süreçlerin ve kararların içine çekmek başarıya giden yolu adeta kısaltıyor.
Kurum İçi Girişimcilik olarak adlandırılan bu sistem, şirketin çalışanlarına odaklanan nispeten yeni bir konsept olarak karşımıza çıkıyor. Belirli bir sorunu çözmek ya da hedefe ulaşmak için risk alabilen çalışanlar hem mevcut görevlerini yerine getirmenin daha etkili yollarını buluyor hem de söz konusu görevleri iyileştiren nitelikli bir problem çözücüler olarak çalışıyor.
Verimlilik artışlarına engel oluşturan politikalar, teknolojiler ve uygulamalara dikkat çeken kurum içi girişimciler ayrıca şirketin iç kapasitesini artırmak için inovatif bakış açıları da sunuyor.
Peki, kurumlara önemli bir kazanım sağlayan kurum içi girişimcilik nasıl teşvik edilmeli? İşte bu noktada söz iletişim danışmanlığı ajanslarına ve halkla ilişkiler uzmanlarına düşüyor. Kurumun ihtiyacı olan iç iletişim stratejilerinin belirlenmesi, kurumun net hedeflerinin çıkartılması ve sonrasında bu hedeflerin doğru kanallarla çalışanlara aktarılması kurum içi girişimciliği artırıyor.
Doğru iç iletişim stratejisi ile çalışanların mevcut iş kolu, sektör ve rakipler hakkındaki vizyonunu da genişletmeye odaklanan kurumlar, hem Ar- Ge hem de inovatif projelerle öne çıkıyor. İster büyük ölçekli isterse orta ölçekli olsun çalışanını cesaretlendirmeyi ilk hedefi yapan kurumlar çağımızın başarılı oluşumları arasında yerini alıyor.