10 Ocak
İş Yaşamında Eşitliğin Şifresi: Şeffaflık
Türkiye, kadınlara sunulan fırsat eşitliği konusunda dünya sıralamasında son 12 yılda yaklaşık 25 sıra geriledi. İş yaşamına katılım, söz konusu eşitsizliklerden biri. İş hayatında cinsiyet dengesini sağlamak amacıyla faaliyetlerini yürüten PWN İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Aylin Satun Olsun, 2018 yılının çok pozitif bir sene olmadığını belirtiyor. Olsun: “Şirket bilançolarında, faaliyet raporlarında, cinsiyet bazlı raporlama, kota, ücretlerde cinsiyet bazlı şeffaf raporlama gibi kriterlerin eşitlik sürecini hızlandıracağını düşünüyoruz”.
Women Matter Raporu’na göre kadınların iş gücüne katılımının artması ile 2025’te küresel ekonomide 12 ila 28 trilyon Dolar seviyelerinde bir büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor. Türkiye’nin ise kadın iş gücü katılım oranını istikrarlı ve odaklı politikalarla artırması gerekiyor. Öyle ki, kadınların istihdama katılım oranı şayet yüzde 30’lardan OECD ortalaması olan yüzde 63’e yükseltilebilirse 2025 yılında GSYİH’de 200 ila 250 milyar Dolar artış yaşanabilir.
Ancak 2018 araştırmaları çok farklı noktaları işaret ediyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) 2018 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye, cinsiyet eşitsizliğinde 149 ülke arasında 130. sırada. Yani son 12 yılda yaklaşık 25 sıra geriledi.
2018 yılının kadınların istihdama katılımı konusunda olumlu bir sene olmadığını bunun nedeninin de Türkiye’de gerçekleşmesi hedeflenen reformların henüz beklenen seviyede uygulanamaması olduğunu belirten PWN İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Aylin Satun Olsun, bu konuda daha net adımların atılması gerektiğini dile getiriyor.
Toplum ve iş hayatında cinsiyet dengesine ulaşmayı hızlandırmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren, çeşitlilik ve cinsiyet eşitliği konularında kadın ve erkekler için güvenilir, ulaşılabilir, samimi bir gelişim platformu, profesyonel bir network ağı olan PWN Global’in İstanbul oluşumuna başkanlık yapan Olsun, “Ülkemizde istihdama katılabilecek yaklaşık 60 milyon nüfusun, 30 milyonu kadın. Fakat 30 milyon kadının 20 milyonu işgücüne katılamıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durgunluk, yeni istihdam olanaklarının yaratılmaması, ekonomik krizde kadınların işini kaybetmesi öncelikli sebepler. Ayrıca, iş hukukundaki kadınlara yönelik aile sorumluluğuna bağlı düzenlemeler de kadının ekonomiye katılımını olumsuz etkiliyor” dedi.
Rasyonel politikalar oluşmalı…
Kadınların ekonomiye katılımının artmasının getirilerine dikkat çeken Olsun, “Son beş yılda, kadın istihdamındaki artışın hem dünya hem de ülke ekonomisine katkısına yönelik ciddi sonuçlarını izliyoruz. Örneğin, sadece Çin’de kadın istihdamının yükseltilmesi milli gelire 2.5 milyar Dolar katkı sağladı. Ülkemizde iş dünyası, toplantılarında bu konunun altı sürekli çizilse de rasyonel politikalar henüz oluşmuş değil. PWN İstanbul olarak; şirket bilançolarında faaliyet raporlarında, cinsiyet bazlı raporlama, kota, ücretlerde cinsiyet bazlı şeffaf raporlama gibi kriterlerin bu süreci hızlandıracağını düşünüyoruz. Henüz ülkemizdeki uygulamalar yasal zorunlulukların dışında, şirketlerin tercihlerine göre yapılıyor. Endüstri 4.0, internet teknolojilerinin iş yaşamını hızla değişimini konuştuğumuz bu dönemde, ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların sadece 9 milyonunun ekonomik değer üretebildiğini hatırlatmak isterim. Biz 20 milyon kadını ekonomiye kazandırıp, onların yeteneklerinden faydalandığımızı bir hayal edelim. Gelecek birlikte daha güzel olmaz mı?” dedi.