1 Ağustos

2020’de 40 Milyon İnsan Katarakt Nedeniyle Kör Olacak


Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre Katarakt, yüzde 51 oranı ile dünyadaki körlük ve görme bozukluğunun önde gelen nedenleri arasında yer alıyor. Türkiye’deki körlük nedenlerinin ise yüzde 50’si yine Katarakt kaynaklı. Şimdiye kadar beş binin üzerinde Katarakt ameliyatı yapan Göz Hastalıkları ve Göz Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Levent Alimgil, tedavi edilmediği takdirde büyük sorunlara yol açan bu hastalığa ve evrelerine dikkat çekiyor.

Göz bebeğinin arkasında yer alan göz merceğinin doğuştan ya da yaşlanma sonucu şeffaflığını kaybetmesi olarak tanımlanan Katarakt, en yaygın göz hastalıkları arasında yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre bu hastalık, yüzde 51 oranı ile dünyadaki körlük ve görme bozukluğunun önde gelen nedenleri arasında yer alıyor. Öyle ki 2020 yılında 40 milyon insanın Katarakt nedeniyle kör olacağı tahmin ediliyor.

Yine Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Türkiye’deki körlük nedenlerinin ise yüzde 50’si Katarakt hastalığından kaynaklanıyor. Kırılma hatalarından sonra görme bozukluğunun ikinci önde gelen nedeni de yüzde 33 ile yine Katarakt.

Tedavi edilmediği takdirde çok ciddi sorunlar oluşturan hastalığın çok basit cerrahi müdahalelerle çözüme kavuştuğunu anlatan Göz Hastalıkları ve Göz Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Levent Alimgil doğum kaynaklı Katarakt’ın zararlarına dikkat çekiyor. Alimgil: “Doğuştan Katarakt, çok ciddi ve tehlikeli bir durumdur. Bazen annenin hamilelik sırasında geçirdiği hastalıklara, aldığı ilaçlara bağlı olarak bebeklerde katarakt oluşabilir. Görme gelişimini olumsuz etkileyebilecek düzeyde olanların en kısa sürede ameliyat edilmeleri gerekir. Zaman geçirilir ise ileride düzeltilmesi mümkün olmayacak göz tembellikleri kaçınılmazdır.”

Şeker hastalığının da Katarakt için bir risk faktörü oluşturduğunu anlatan Alimgil, “Şeker hastalığı olanlarda daha erken ve hızlı katarakt gelişir. Kortizon kullanımı ve bazı metabolik hastalıklarda Katarakt’ın ortaya çıkmasını hızlandırır. Yüzde 90 oranla yaşa bağlı olarak gelişir. Ancak Katarakt; sistemik hastalıklar, göz rahatsızlıkları, ilaç kullanımı ya da travmalar sonucunda da oluşabilir” dedi.

“Katarakt ameliyatı teknolojisinde ileri noktadayız…”

Gelişen teknoloji sayesinde operasyonların mümkün olduğunca hızlı gerçekleştiğini anlatan Alimgil, “Katarakt ameliyatı teknolojisinde oldukça gelişmiş bir noktadayız. Göze hiç zarar vermeden neredeyse sıfır komplikasyon ile sorunu çözebiliyoruz. Operasyon on beş ila yirmi dakika kadar sürüyor ve sonrasında hasta üç ila dört hafta kadar göz damlası tedavisi görüyor. Bu operasyonda esas önemli olan Katarakt’ı almak değil hastanın görmesi için gözün içinde mercek yerleştirmektir. Katarakt rahatsızlığıyla başvuran hastalara ihtiyaçlarına göre monofocal veya multifocal (Akıllı Mercek) veya toric göz içi lensi uygulaması yapıyoruz. Bu multi lensler ışığı üçe böler. Kişinin şikayetlerinin hepsinde belli oranda iyileşme sağlanır” dedi.

Bu belirtilere dikkat!

Hastalığın ilk evrelerinde çok net belirtiler göstermediğini ama zamanla göz merceğinde oluşan bulanıklaşma ile her geçen gün şikayetlerin daha çok arttığına dikkat çeken Alimgil; “Uzağı ve yakını görememek, ışık hassasiyeti, bulanık görme, göz yorgunluğu, baş ağrısı, güneşli günlerde oluşan görme bozuklukları ve sık gözlük numarası değişimi hastalığın belirtileri arasındadır” dedi.

Katarakt hastalığından korunmak için yeni doğanlarda ilk altı aydan sonra mutlaka göz muayenesi yaptırılması; ilerleyen dönemde ve yetişkinlerde sağlıklı beslenme, şeker hastalığının kontrol altında tutulması ve sigara kullanımının sonlandırılmasının önemine değinen Alimgil, hastalığa yakalanma risklerini sağlıklı bir yaşam ve düzenli kontrollerle minimuma indirmenin mümkün olduğunu belirtiyor.